30 Ağustos 2009 Pazar

talan


"felsefi buluyorum" dedi Camus
kovaladılar adamı
iki Alman polisi de üstelik
günahları birr değildi ama
ecirleri bir oldu

ne anlamışlardı bilen olmadı
ne anlamıştı ozan bundan
gören yok
"yel vurdu, talan oldu" diyordu oysa

29 Ağustos 2009 Cumartesi

kadim abes


taş düştü oh! dedi
bir adım attı ah! dedi
mi? hayır,
öyle olmadı

taş düştü ah! dedi
bir adım attı oh! dedi

yine


26 Ağustos 2009 Çarşamba

---


rengi yoktur zamanımın

insanlarımın

şehrimin ve eserlerimin

kara görürsünüz siz onları

siyah düşünürsünüz

ne de doğru söylersiniz


kıyamet geçerken cehennemin üstünden

yakmasın istemez misiniz ki

nahoş bir üfürük bile olmasın

göze dokunan bir renk

ipucu bir inilti


rahmet havadır

rahmet su

rahmet ışık


anafor

Moderniteye sövmek ayıptır. Kapitalizme sövmek ayıptır. Post-moderne sövmek ayıptır. Küreselleşmeye sövmek ayıptır.

Kişi eğer sövecek birşey arıyorsa illa ki; kendisini bulmalıdır ilkin. Kendine sövmemek de ayıptır. Bıkmadan usanmadan sövmeli kişi. Metroya bindiğine sövmüyorsa kişi, metroya bindiğinde sövmesi ayıptır. Kişi eğer paranoit olmuşsa komplo teorileriyle, sövmelidir doyasıya kendisine. Bu kadar çabuk çözebildiği için...

Dünyaya düştüysen bir kere, yabancıysan her seferinde... Sövebileceğin tek merci ta kendinsin. Yalandan korkuyorsan yılandan korkmadığın kadar, yalnızlıktan dövünüyorsan ilk fırsatta, karanlığa bir kibrit çakmaktan dem vuruyorsan, en büyük düşmanınsa cehalet, kalabalıklaşmasından şikayetçisiysen şehrinin, hep anlaşılmamaktan dertliysen, laf kalabalığı kabusun olmuşsa, klişlere sövüyorsan kendinen önce, koparmalısın dilini kendi ellerinle...

Buraya düştüysen bir kere, dünya zor geliyorsa her seferinde... Sövebileceğin tek merci, üç noktalardan da öte ta kendinsin. Yardım elini uzatmaktan yanaysan, büyük değişimlere inanarak ulaşmak niyetindeysen, her başarına bir meşruiyet takıştırabiliyorsan, bir kere bile olsun kendin için yaşamadığına adın kadar eminsen, kaldırabildiğin tek yükün kıçın olmadığını düşünüyorsan, ve hep daha güzel bir dünya düşlüyorsan, güzel, güneşli günlere inanıyorsan, diyetini ödemelisin bunların, giyotine vermelisin kollarını...

Bu dünyaya düştünse bir kere, ağlıyorsan her seferinde... Sövebileceğin tek merci sana en yakın olan ta kendindir. Güzelliğin beyaz atını mahmuzlamanın peşindeysen, annene sevgini herşeyden üstte tutabiliyorsan, özlemden zerre zevk almıyorsan, dünyaya kuruş değer vermiyorsan, güzelliği içeride arıyorsan, sahip olmanın peşinde değilsen kimseye, güven senin için en önemlisiyse ahlak nüvelerinin ve kalbin sonuna kadar açabiliyorsa kapılarını, çek silahını koy yüreğinin üstüne...

Ölümü yakıştırabildiğini düşünüyorsan kendine, kendine yakışanı yapmalısın.

Evren denizinde, dünyanın peşinde yüzüyorsa kişi, dövülmekten usanmamalı dalgalarla...

Alemde meşhud olan bu devran,

Tekamül içindir, kemale doğru

Her nokta cevval, her zerre raksan,

Uçup giderler, visale doğru

Koşup giderler insan, ekvan

Tutulmaz kapılmaz hayale doğru