15 Mart 2010 Pazartesi

lavinia

rotanın başlangıcı sahilin doğu yakası.
yürüyorsunuz yan yan. solunuzda ağaçlar başlıyor. o zaman sağınızda ne var? deniz mi? hayır.
solunuza ağaçları koydunuz, sağınız boş kaldı. doluya koysanız almıyor, boşa koysanız dolmuyor.
en iyisi mi... koyverin gitsin. hariçten gazelciler'den 'yollar'ı koyun pikapınıza,

"bir kuş oldu şu gönlüm uçtu üzerimizde
konmak istedi lakin konmadı bir yerlere
geldi söyledi bana 'Mürşit arayan mısın?'
'evet' dedim 'benim o', o da dedi 'sensin o'"

sonra çıkarın onu fırlatın kenara. fayda gelmez taş plaktan, kafalar taş olmuş kafalar! en iyisi mi? en iyisi boş plak...

!! 650 yıl önce şuan oturduğun yerden kimler geçerdi haberin var mı? peki başbakan ne işe yarar bilir misin?
peki sen neden peygamber değilsin bildin mi?


sırtınıza dünyayı koydular sanırsınız. oysa temas ettiğiniz herşeye yük olup duruyorsunuz. kuzum, sizin derdiniz ne? yoksa beni de mi kovalayacaksınız yanınızdan? ben giderim merak etmeyin.

!! elini sürt duvarlara, sıvalı duvarlara! sıva kabarcıklarında devinsinler bir müddet. sonra bir bak bakalım elini hiç bu kadar hissetmiş miydin? söyle labunya, hiç bu kadar elini anlamış mıydın?

gidiniz, gelmemecesine gidiniz ama geliniz.
bizler hep buradayız, birazcık arkasında kafanızın...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder