14 Eylül 2011 Çarşamba

unavoidables

"Benim hocalarımdan biri diyordu ki, bir topluluğa girip yer olmadığı halde yukarılarda bir yerlere oturmak isteyen bir kişi, kendisine zorla yer açmaya çalışır. Görenler, onun ne kadar bencil biri olduğunu düşünür. Bazılarına ise yukanya buyurun diye ne kadar ısrar etseler de: 'Hayır biz yere, ayakkabılarımızın üstüne oturduk' derler, ikinci defa davet edildiklerinde ise: 'Teşekkür ederiz, burası çok rahat.' derler. İnsanlar, onlar hakkında ne kadar mütevazı insanlar diye düşünürler. Halbuki hakkında böyle düşünülen insan, diğerlerinden daha bencil olabilir. Yukarıda oturmak isteyen kişinin az bir bencilliği vardır ve: 'Benim yerim orası ben de oraya gitmek istiyorum, herkes benim yukarıda oturmaya layık olduğunu anlasın' der. Ancak aşağıda oturmak isteyen ise demek istiyor ki: 'Benim yerim de orasıdır. Beni, siz oraya davet ediyorsunuz. Demek benim yerimin yukarısı olduğunu anladınız. Bu durumda benim bencilliğimin derecesi de en az onlarınki kadardır. Ancak ben şunu göstermiş oluyorum: Ben o kadar iyi biriyim ki gördüğünüz gibi aslında yerim yukarıda olmasına rağmen, ben aşağıda oturuyorum. İşte bu benim onlara göre sahip olduğum izafi bencilliktir.'"
Ali Şeriati, "İnsan Neden Efsane Üretir?", ''Ali''

Kaçınılmazlar dediğimiz 'Takdir' tecelligahında başa düşen iş; her okazyonda 'estağfirullah'ı yaşamaktır o zaman. Kaçınılmaz mı değil mi, nedir kaçınılmaz olan, vs sorular da avuçlarını yalayıp beklesinler tatmin-i hakiki mevkiinden bakışlarımızı..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder